ŞEHRİMİZİ AL BAYRAMIĞIMIZLA SÜSLENMİŞ HALDE GÖRMEYİ İSTEMİŞTİM HEP!

IMG_2669

Uzunca bir süredir istenilen öylesine kuvvetli bir istekti ki bu…

İçimde sessizce haykıran bu istek, belli ki sayın valimiz Mustafa Koç’un da  isteğiymiş; çünkü caddemiz baştan sona şanlı bayrağımızla süslenmişti.

Bayrağımızın sağlı sollu asılı durması ve bu manzarayı görmek nasıl da heyecan verici!

Kırmızının canlı frekansı, şehrimize de canlılık getirmişti.Yürürken cadde boyu, bu görsel şölene tanıklık eden gözlerim “Nihayet” dedi! Hani derler ya “işte bu!”

Sonunda “İşte buydu!..”

Bu şehrin caddesi de çocukluğumdan gençliğime kadar yaşadığım şehrimin sokakları gibiydi artık!

Karşıyaka’nın sokakları, milli bayramlarda ya da ülkemizin birliğini beraberliğini pekiştireceği durumlarda balkonlarından aşağı sarkan ya da camlarında asılı duran bayraklar ile süslenir. Sabahın erken saatlerinde anneler, vitrinlerin çekmecelerinden çıkarılıp asılacak zamanı bekleyen bayrakları, birer birer çekmecelerden çıkarır ve ütülemeye başlar. Öylesine özen gösterilir ki adeta önemli bir şahsiyetin önüne çıkacakmışçasına dikkatle ütülenir bayraklar.

Babam bayrağımızı penceremizin içine asmakla yetinmez!Onun dalgalanmasını ister; balkondan aşağı sarkar bayraklarımız. Ağaçların yeşillikleri kırmızılara bulanır ve İzmir’in her sokağı tıpkı bizim evimiz gibi kıpkırmızı kızarır.

Gösteriler düzenlenir, kutlamalar yapılır. O gün İzmirliler için farklıdır. O gün Cumhuriyet Bayramı’dır!

Milletinin inancını ardına alıp 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkarken atamız, Kurtuluş Savaşı’mızı başlatmıştır. Erzurum ve Sivas Kongreleri’nde “Milletin bağımsızlığını yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır” diyerek, Cumhuriyetin temellerini atmıştır. 30 Ağustos 1922’de kazanılan büyük zaferin ardından bu milletin yeniden doğuşu müjdelenmiş ve 29 Ekim 1923’te bir çağ kapanarak yeni bir çağ açılmıştır.

Atalarımızın kanıyla yazılan şanlı tarihimiz ve şehadetiyle kurtarılan bu topraklarımız, bize emanettir!

Samsun’un umudu, Sakarya’nın direnişi, Dumlupınar’ın zaferi, Ankara’nın kararlılığının aydınlığa dönüşü unutulmamalıdır!

Bizler bayrağımızı gördüğümüzde ister yurtiçinde olalım ister yurtdışında; gururlanırız, seviniriz, mutlu oluruz, içimizden taşan bu coşkuyu yakınlarımızdakilere aktararak paylaşma isteği duyarız ve gün boyu kendimizi dinç, enerjik hissederiz. Çünkü bizler ataları canla başla karış karış ülke toprağını kurtaran bu vatan için canlarını verip şehadet makamına ulaşan neslin evlatlarıyız.

Cumhuriyet, yalnızca bir yönetim biçimi olarak görülmemelidir. Bir milletin bağımsızlık mücadelesi, özgürlük isteği ve uğruna tüm yoksulluğa rağmen umutla çıkılan yolun zaferle taçlanmış hikâyesidir.

Atatürk, bizlere Cumhuriyet’i bırakırken, korunması ve yaşatılması gerektiğini dile getirmiştir. Çünkü bağımsızlığımızın ve dirilişimizin hikâyesi sadece zihinlerimizde değil kalplerimizde de canlı tutulmalı ve korunmalıdır.

Bizlere bu coşkuyu yaşatan sayın valimize en kalbi teşekkürlerimle…

Yaşasın Cumhuriyet!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir