Yelken Balıkçılık Sahibi Celâl Bulut: “Kaliteli Balığı Tüketici de Anlamalı”

Ağrı’da balık sezonunun coşkuyla açıldığı bugünlerde, Yelken Balıkçılık İşletme Sahibi Celâl Bulut ile bir araya geldik. Balığın sofraya ulaşana kadarki yolculuğunun inceliklerini, kalite kriterlerini ve tüketicilerin dikkat etmesi gerekenleri onun ağzından işittik. İşte özgün röportajımız:
“Balık bizim ekmeğimiz, doğru ulaşmalı sofraya”
“Bizim işimiz,” diyor Bulut, “balığı tekneden çıktıktan sonra mümkün olan en kısa sürede soğuk zincirle koruyarak tüketiciye ulaştırmak. Çünkü balık, çıktıktan sonra bozulmaya yüz tutan bir canlıdır. İşin ustası olsan bile; hava, ısı, taşıma koşulları, ışık — hepsi kaliteyi etkiler.”
O, özellikle şunları vurguluyor:
“Tekne üstünde buzlama sistemi olmazsa olmaz. Balığın iç ısısı hemen düşmelidir.
Kıyıya ulaştırdıktan sonra da soğuk hava depoları, izoleli araçlar şart.
Tezgahta balık, ışıkla parlak gösterilebilir; gerçek kaliteyi yüzey oyunlarıyla saklayamazsınız.”
“Bir satıcı balığın ne zaman avlandığını, hangi denizden geldiğini, taşınma sürecini söyleyebilmeli. Kaçak veya donmuş balığı taze diye sunmak, hem etik dışı hem tehlikeli.”
Kaliteli ve taze balık nasıl anlaşılır? Celâl Bulut’un önerileri
Balık alırken gözle görülmeyen detaylar, çoğu zaman kalite farkını belirler. Bulut’un tecrübelerine dayanarak, tüketicilerin kolaylıkla kontrol edebileceği kriterler şöyle:
Gözleri kontrol et: Balığın gözleri parlak, dışa bombeli olmalı. Bulut sözlerine şöyle ekliyor: “Gözler içe çökükse, tazeliğini kaybetmiş olabilir.”
Solungaç rengi: Canlı kırmızı tonlar tercih sebebi. Matlaşmış, kahverengiye çalan solungaçlar uyarıcıdır.
Doku (et yapısı): Parmağınızla bastırdığınızda oluşan çukur anında kapanmalı. Eğer çukur kalıcıysa balık bayat olabilir.
Koku: Balık hemen yaklaştığında ağır bir balık / amonyak kokusu yaymamalı; ancak hafif deniz kokusu olağandır.
Pul ve deri durumu: Pullar deriye sıkı yapışmalı, kolayca dökülmemeli. Deri parlak, gergin olmalı.
Kuyruk duruşu: Balığı başından tutup kaldırdığınızda kuyruk dimdik durmalı; sarkıyorsa alarm vermeli.
Bulut belirtiyor ki, bütün bu işaretler bir arada gözlenmeli. Tek bir kriter doğruysa bile balığın tamamı taze demek değildir.
Tüketicinin dikkat etmesi gerekenler & çağrı
“Satıcıya sor!” diyor Bulut. “Balığın av tarihi ne zaman? Hangi denizden? Taşıma nasıl yapıldı? Bu sorular saklanamaz. Aldığınız balığın hikâyesini bilin.”
Ayrıca:
Donmuş balıkla taze balığı ayırt edin; donmuş balıklar çözülüp tekrar satılabilir.
Tezgâha gelen balığın sürekli su altında tutulması parlaklık sağlar; ama bu ışık oyunuyla yanıltabilir.
Balık alırken erken saatleri tercih edin; gün geçtikçe kalite düşer.
Yerel balıkçılarla kurduğunuz diyalog, gelecekte güvenilir alışverişin anahtarıdır.
Balık sezonunun açılması, Ağrı halkı için hem lezzet hem de sorumluluk demek. Doğru kriterlerle donanmış tüketiciler, hem kendi sağlığını korur, hem de balıkçılık sektöründe etik iş yapanları destekler. Celâl Bulut’un mesajı net: “Balığı alırken sadece göze değil, akla da bak.”
ÖZEL HABER